![]() |
|
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 1.Ünite (Giriş) Çalışma Soruları (2018-2019) 1.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz. a. Aynı meslek veya aynı topluluk sınıfı arasında kullanılan özel kelimeler veya dil olarak da tanımlanan .......................... için şu örnekler verilebilir: uçlanmak (vermek), papel (para), tüymek (kaçmak), çakmak (sınıfta kalmak veya anlamak) vb. b .......................... Bu kelime ve ses farklılığı .................... kavramıyla açıklanabilir. c. .........................., bir dilin çok uzun zaman önce, yazılı metinlerle izlenemeyen karanlık dönemlerinde kendisinden ayrılan ve ayrıldığı dilden hem ses hem biçim olarak ayrılıklar içeren koludur. ç. "Baba" kelimesinin yerine bazı yörelerde "babey" kelimesinin kullanılması .......................... örneğidir. d. Türkçenin iki lehçesi vardır: .......................... ve .......................... e. Bir dilin izlenebilen tarihî dönemlerinde ayrılmış koluna .......................... denir. f. Türkiye Türkçesi kültür dilinde .......................... ağzı esas alınmıştır. g. Bir dilin izlenebilen tarihî dönemlerinde birbirinden ayrılan kolu olan, bazı kelime ve ses farklılıkları içeren kullanımına .............................. . denir. 2.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz. a. Aynı meslek veya aynı topluluk sınıfı arasında kullanılan özel kelimeler veya dil olarak da tanımlanan .......................... için şu örnekler verilebilir: uçlanmak (vermek), papel (para), tüymek (kaçmak), çakmak (sınıfta kalmak veya anlamak) vb. b .......................... Bu kelime ve ses farklılığı .................... kavramıyla açıklanabilir. c. .........................., bir dilin çok uzun zaman önce, yazılı metinlerle izlenemeyen karanlık dönemlerinde kendisinden ayrılan ve ayrıldığı dilden hem ses hem biçim olarak ayrılıklar içeren koludur. ç. "Baba" kelimesinin yerine bazı yörelerde "babey" kelimesinin kullanılması .......................... örneğidir. d. Türkçenin iki lehçesi vardır: .......................... ve .......................... e. Bir dilin izlenebilen tarihî dönemlerinde ayrılmış koluna .......................... denir. f. Türkiye Türkçesi kültür dilinde .......................... ağzı esas alınmıştır. g. Bir dilin izlenebilen tarihî dönemlerinde birbirinden ayrılan kolu olan, bazı kelime ve ses farklılıkları içeren kullanımına .............................. . denir. 3.Aşağıdaki mânilerde argo olan kelimeleri bulunuz. Âşığı yüz öldürür Zengini göz öldürür Apaşı bıçak kesmez Bir kötü söz öldürür. Kız ... bana kaş göz etme Bu kadar telaş etme Beni seviyormuşsun İnanmam tıraş etme. Para tıpkı çelik Fakat cebimiz delik İflas ettim ezelden Tutmuyorum metelik. apaş: Külhanbeyi. Bahattin Sezgin, Yeni Argo Sözlüğü 4.Aşağıdaki şiir hangi bilim ya da bilgi dalının sonuçlarından yararlanmıştır? Böyle bir etkileşimin normal olup olmadığını tartışınız. KARANFİL SOKAĞI Tekmil ufuklar kışladı Dört yön, on altı rüzgâr Ve yedi iklim beş kıta Kar altındadır. Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp yolum, patikam Toros, Anti-toros ve âsi Fırat Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler Vatanım boylu boyunca Kar altındadır. (...) Ahmed Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim 5.Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına "D", yanlış ise "Y" yazınız. a. Çuvaş Türkçesi ve Yakut Türkçesi, Türkçenin lehçeleridir. b. Ağız özellikleri, konuşma dilinin bir sonucu olarak ortaya çıktığı için yazı dilinde bu özellikler korunur. c. Ana dile bağlı olarak "konuşma dili" ve "yazı dili" ayrımı bütün dillerde görülmektedir. ç. Bir dilin zenginliğini anlamak için o dilde kullanılan jargon ve argo kavramlarına bakmak yeterlidir. d. "Gelmeyecekler" kelimesinin, "gelmiyecekler" şeklinde telaffuz edilmesi, yazı dili ile konuşma dili arasındaki söyleyiş farkını ortaya koymaktadır. e. Türkiye Türkçesinde standart dil olarak "Orta Anadolu ağzı" esas alınmıştır. f. Lehçeler arasındaki ses, şekil ve kelime farklılıkları anlaşmayı kolaylaştırır. g. Son yıllarda televizyon ve Genel Ağın iletişimdeki etkisine paralel olarak Türkiye Türkçesinde konuşma dili ile yazı dili arasında ayrılıklar çoğalmaya başlamıştır. 6.Aşağıdaki şiirlerde görülen dil özelliğinin isimlerini yazınız. a. Aman, evinin önünde oturmuş gine yetmiyesice de benim yoluma bakar Aman, senin de bakışın da gine şu Antepi yakar Al yanak üstünde de gine yetmiyesice baharın gülleri kokar Vallah, gine yıktun yuvamı da gençliğine doymayasın oy oy b. Bes hanı hakikat, bes hanı kanun? Uludur bu yurdun tarihi, yaşı. Bes hanı köksüne serhat koyduğun Bir bütün ülkenin iki gardaşı? c. Toriği çalıştır kaşalot Gır geçme Çaparize gelirsin sonra zıngadak Kasıntıdan denizler bulanıyor Bamya tarlası mı sandın dünyayı Bak atı alan Üsküdarı dolanıyor ----------- EDEBÎ TÜRLERDEN YARARLANMA Edebî tür, edebiyat eserlerinin biçimlerine, konularına ve teknik özelliklerine göre ayrılmış çeşididir. Bir başka söyleyişle, biçim ve öz bakımından ortak kurallara göre yazılmış ve söylenmiş eser kümelerine verilen addır. Edebî türler, değişmeyen yazı kalıpları değildir. Toplumda zamanla meydana gelen değişmeler edebiyata da yansır. Edebî türler de değişen zamanın ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte ve çeşitlilikte değişime uğrar. Söz gelimi Eski Yunan edebiyatında yalnızca şiir, tiyatro, söylev, tarih gibi dört türden söz edilirken, XIX. yüzyıldan itibaren bu türlere roman, tenkit, mektup gibi yeni türler eklenmiştir. XX. yüzyıldan itibaren, özellikle basın ve yayın hayatındaki gelişmeler yeni türlerin oluşumunu sağlamış; makale, deneme, fıkra, skeç, senaryo gibi yeni türlerden bahsedllmeye başlanmıştır. Bir yandan yeni edebî türler oluşurken diğer yandan da eski türlerden bazıları zamanla kaybolmuş veya anlamı değişmiş, yeni anlamlar kazanmıştır. Buna en güzel örnek olarak destanı verebiliriz. Romantizm akımı ile birlikte, İlk Çağın en önemli türü olan trajedi, yerini drama bırakmıştır. Avrupa ülkelerinden İtalya, Fransa, İspanyada Latince dışında halkın kullandığı dile roman, bu dille anlatılan hikâyelere de romans adı veriliyordu. Zamanla, gelişen ve gerçeklik boyutu kazanan bu anlatımlar günümüz çağdaş türlerinden biri olan romanı meydana getirmiştir. Bir taraftan yeni edebî türler gelişirken diğer yandan da bazı türler birbirine karışmıştır. Röportaj, deneme, hikâye, şiir, masal arasında bir yaklaşma görülürken bazı türler de kendi içlerinde bölümlere ayrılmıştır. Roman, anti roman gibi. (Giyasettin Aytaş) A.Aşağıdaki soruları yukarıda verilen parçaya göre cevaplayınız. 1.Parçada edebî türler hangi özelliklerine göre sınıflandırılmıştır? 2."Edebî türler, değişmeyen yazı kalıpları değildir." cümlesinden ne anlıyorsunuz? 3.Zamanla değişen ya da ortadan kaybolan tür olarak hangisi gösterilmektedir? Bu değişimi siz nasıl yorumluyorsunuz? 4.Zamanla birbirine karışan ya da yaklaşan türler arasında bir benzerlik var mı? Bu yaklaşımın ya da karışmanın nedeni ne olabilir? 5.Parçanın ana düşüncesini bulunuz. B.Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına "D", yanlış ise "Y" yazınız. 1.< > Metinler, göstermeye bağlı ve anlatmaya bağlı metinler diye ikiye ayrılır. 2.< > Sunum, panel, forum, açık oturum gibi türler sözlü anlatım türleridir. 3.< > Gönderici, iletinin anlaşılıp anlaşılmadığını kod (şifre) sayesinde öğrenir. 4.< > "Heykel" plastik (görsel), edebiyat da fonetik (işitsel) sanatların bir koludur. 5.< > Edebiyatın bir anlamı da şudur: Bir çağda, bir dilde yaratılmış, sözlü ya da yazılı, sanat değeri taşıyan yapıtların bütünü. 6.< > Edebî eserlerde olayın geçtiği geniş ya da dar mekânlar tasvir edilirken daha çok tarih ve sosyoloji bilim dallarından yararlanılır. 7.< > Lehçedeki ses farklılıkları şiveye kıyasla çok fazladır. C.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz. 1.Şiir ....... metinler ..........grubuna girer. 2.Gönderici ile alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce ya da isteklere denir. 3."Bale, dans, opera" harekete biçim veren yani.............sanatlardandı r. 4.Edebî metinlerde kelimeler genellikle............. anlamlarıyla, öğretici metinlerde ise............anlamlarıyla kullanılır. 5.Bazı yörelerde "kaşınmak" yerine "gidişmek", "geçen sene" yerine "bıldır" kelimelerinin kullanılması .............. farklılıklarına örnek olarak gösterilebilir. 6..............., anlatımda gereksiz ayrıntılardan, süslü ve sanatlı söyleyişlerden kaçınmak olarak tanımlanabilir. Ç.Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız. 1.Arıların oluşturduğu peteğin her bir altıgeninin derinliği 3 santimetre, duvar kalınlığı ise milimetrenin yüzde beşi kadardır. Bu kadar ince iş isteyen bal üretimi arılar için oldukça kolaydır. Binlerce farklı arı hep eşit boyda petekler üretir. Buna rağmen arıların yaptığı bu kusursuz bal petekleri bir sanat olarak kabul edilemez çünkü ..... Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? A) sanat amacı güdülmeden oluşturulmuştur B) farklı malzemelere yer verilmemiştir C) bilimsel bir çalışmanın sonucudur D) yüzyıllardır aynı malzeme kullanılmıştır E) insan eli değmeden gerçekleştirilmiştir 2.Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya bağlı metin türlerinden biri değildir? A) Fabl B) Hikâye C) Masal D) Roman E) Tiyatro 3. Dağları, taşları, akar sularıyla, Şu tanıdık toprakta Bir büyük dünya parçası Fatihini aramakta. Yukarıdaki şiirin iletişim tablosuyla ilgili olarak verilenlerden hangisi yanlıştır? A) İleti; Asla karamsarlığa düşmemeliyiz. B) Alıcı; Okur C) Kod; Türkçe D) Kanal; Yazılı E) Gönderici; Şair 4. BAHAR Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. Baharın hastalıkları saymakla tükenmez ki... Mart güneşi, vücutta çöreklenip yatan bütün yılanları uyandırıyor; toprağın yeniden gençliğe kavuştuğu bu mevsimde hava, kuş cıvıltılarıyla beraber insan iniltileri ve hırıltılarıyla dolu. Dün neşeli bir kır köşesinden baharın bu iki zıt levhasını yan yana gördüm. (Ahmet Haşim, Bize Göre) ANADOLUDA BAHAR İlkbaharı geldi Anadolunun, Silifkede çiçek açtı nar şimdi Her tarafı yeşillendi Bolunun, Sultandağı benek benek kar şimdi. Eğri yollar yaylaların kuşağı Çayır çimen sevgililer döşeği, Horon teper Sürmenenin uşağı. Dadaşların oynadığı bar şimdi. (***) (Abdurrahim Karakoç, Dosta Doğru) Yukarıda verilen metinlere göre "Her iki metinde de" ifadesinin aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması doğru olur? A) öğretici metin özelliği görülmektedir B) kelimeler gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır C) baharda görülen değişiklikler üzerinde durulmuştur D) çağrışım değeri zengin ifadelere yer verilmemiştir E) öyküleyici anlatıma başvurulmuştur 5.Dünya tarihine baktığımızda, ulusların geleceğini yönlendiren bütün büyük liderlerin sanat ve edebiyata karşı yakın ilgilerine hatta bu alandaki uğraşılarına tanık oluruz. Ama şurası bir gerçek ki sanatın gerekliliğine inanan ve bu bilinçte olan tüm önderlerin düşünce yapılarında demokrat ve ilerici nitelikler taşıdığını görürüz. Sanatın temelinde var olan İnsan sevgisine (insancıllığa), hoşgörüye, yaratma özgürlüğüne büyük önem veren bu önderler; sanatın gerekliliğine inanırlarken sanatçının da toplum içindeki saygınlığını ve önemini özdeyiş (vecize) niteliğindeki sözlerle yeri geldiğinde her zaman vurgulamışlardır. (Mehmet Yaşar Bilen, Sonra Yazı Vardı) Bu parça için aşağıda verilenlerden hangisi doğrudur? A) Sanatçıların aynı zamanda iyi bir lider olabileceğine vurgu yapılmıştır. B) İletişim öğelerinin tamamını yansıtır nitelikte bir metin değildir. C) Düşünceyi geliştirme yollarından örneklemeye başvurulmuştur. D) Argo ve jargon gibi dilin kullanımından doğan dil farklılıklarını örneklemektedir. E) Öğretici özellikler gösteren bir metinden alınmıştır. . |